Odada biri daha var! Kolumu tutuyor! Çok korkuyorum! 

Uzman Yardımı Alın

Meryem’in hatırladığı ama kendi kendine çalışma yaparken kilitlenip, çalışmaya devam edemediği bir çocukluk anısı vardı.

Onu cezalandırmak için bir odaya götürüp bırakmışlardı. O odada hissettiği duygular o kadar aktifti ki şimdiki hayatını da bozuyordu. Bazı olaylara hala o odadaki küçük kız gibi tepki veriyordu.

O günkü seansımızın konusu bu oda ve bu odadaki anı değildi ama seansta çalıştığımız duyguların köküne bakınca aynı duygular olduğunu gördük.

Meryem çocukluğunda acı ve sevgiyi aynı anda deneyimlemişti. En sevdiği insan olan babasıyla olan bazı anılarında kol sıkma, kulak bükme gibi fiziksel şiddet anıları vardı ve şimdi bu yaşında ne zaman sevdiği birinin onu üzdüğünü düşünse, ya da kalbi kırılsa, babasına gösteremediği, akıtamadığı tüm o çocukluktan kalma öfkeyi hem partnerine hem de o anda etrafında kim varsa ona aktarıyordu hem de baş edemeyeceği, anlayamadığı büyük bir acı ile baş başa kalıyordu.

Şu anda da zaten yine aşk acısı ile ilgili çalışıyorduk ve tamam dedim. Artık gidiyoruz o odaya. Zaten aramızda daha önce anlaşmıştık o anıyı en kısa zamanda çalışacaktık. Baktım ki vakti geldi, içgüdülerimi dinledim ve Meryem’in ruhunun aradığı şifayı ona vermek üzere korkusuzca daldım o odaya!

“Hadi” dedim. “Kapat gözlerini. Şu an ordasın. O odadasın. O yaştasın. Ne görüyorsun? Ne hissediyorsun? Etrafında neler var?”

İlk başta “Beni burada bıraktılar. Beni burada unuttular. Yokluğumu fark etmiyorlar bile. Umurlarında değilim. Benden kurtuldular.” dedi.

Bu duyguları biraz akıttık ve dönüştürdük.

Ama birden bire Meryem’de değişik tepkiler olmaya başladı. Ürperti, korku… Bedeninde biriken ve o güne kadar akamadığı için sıkışıp kalan korku enerjisi giderek yüzeye çıkıyordu…

Ne oldu?” dedim. “Şu an ne oluyor, ne görüyorsun? Bana anlat.”

“Odada biri daha var. Kolumu tutuyor.” dedi. “O kadar korkuyorum ki, bakamıyorum oraya.” dedi.

O anda onunla beraber tüm anının enerjisine ben de bağlandığım için olanları hissedebiliyordum. İçime bir kurt düştü. Meryem’in kolunu tutan bir canlı varlık olarak hissettiği şeyin başka birinin ona dokunmasından kalan enerji anısı olduğunu anladım. Ama ona da bunu anlatmak, hissettirmek ve bu anının ardındaki gerçeği bulup, anıyı dönüştürmek ve kolunda ona korku veren bu izi bitirmesine yardım etmek zorundaydım! Bunun için büyük bir istek ve güç hissettim. Çok emindim hislerimden ve büyük bir kararlılıkla devam ettim.

Uzman Yardımı Alın

Tamam” dedim. “Bakmak zorunda değilsin. Korkma. Bu sadece eski bir anı. Bu sadece bir enerji. Geçecek. Haydi vuralım.” Biraz vuruş yapıp bu korkuyu akıttık.

Ardından “şimdi ne hissediyorsun? Neredesin?” diye sordum.

Artık odada değildi.

Babası onu yakalamaya çalışıyor o ise “Bir daha yapmayacağım, ne olur ne olur beni cezalandırmayın artık.” diye ağlıyordu.

Tam o anda dedim ki, “Meryem baban seni yakaladı mı?”

“Evet” dedi

“Seni nerenden tutuyor?” dedim?

“Kolumdan.” dedi.

Uzman Yardımı Alın

Bak…” dedim “… az önce kolunda hissettiğin o korku var ya… Hani kapatıldığın odada koluna doğru bakamıyordun çünkü bir varlık (hayalet) sanki kolunu tutuyordu ve çok korkuyordun. İşte o kolunda hissettiğin enerji baban kolundan tutarak seni odaya kapatırken kolunda hissettiğin acının ve korkunun enerjisi. Aslında varlık filan yok. O anda beynin belki bunu babanın yapmasını çok acı verici buldu ve sildi. Ya da unuttu. Ama bedenin hatırlıyor. Orada o kolunda bu hatıranın izi var. Hadi gel şimdi bu üzüntü ve acıyı da kolundan akıtalım.

Ve kalan enerjiyi de akıttık.

O gece seans bitince bu hikâye bende de çok derin bir iz bıraktı çünkü EFT Uzmanlık Eğitimlerimizde hayalet ağrılardan bahseder bu konuda nasıl çalışma yapılacağını öğretiriz.

Ya da insanların kalbime hançer battı gibi metaforlarla hissettikleri acıları nasıl bedenlerinde elleriyle bile gösterebildiklerini söyleriz.

İşte bu seans da bunun mükemmel bir örneğiydi.

Meryem o yaşta babası kolundan tutarak onu o odaya kapatmaya çalıştığında, o anda hissettiği tüm korku ve üzüntü enerjisi kolunda kilitlenip kalmıştı. Babasının elinden kaçamadığı ve hareket etmesine engel olunduğu için ellerinde, kollarında, bacaklarında ve ayaklarında kilitlenen enerjiler vardı. O gece seansta ayaklarına ve kollarına çokça enerji akışı oldu.

Ertesi gün ondan gelen mesajda bu çalışmalardan önce dokunulmaktan hoşlanmadığını, hatta “insanlar neden bu kadar birbirine dokunuyor ki?” diye sorguladığını, sevgilisi, arkadaşları ile birlikteyken bile böyle hissettiğini ama dokunulmaya ihtiyaç duyduğu halde neden böyle hissettiğini anlayamadığını ama bu seanstan sonra artık nedenini anladığını söyledi.

Meryem Reiki de bildiği için seanstan sonra kendine Reiki yapmış, yukarda anlattığı ve daha bir sürü benzer farkındalık yaşamış. Ağlama ve duygu boşalmaları 1-2 gün daha devam etmiş. Kol, bacak ve ayaklarına enerji akışı devam etmiş.

Kendi kendine neden bu seansı devam ettiremediğini de anlamış. Meğerse o odaya o anıya giriyor ama kolundaki o anlamlandıramadığı enerji onu çok korkutuyormuş. Hatta “… sen beni o anıya sokunca bir ara sana “Rana yeter bırakalımdiyecektim. Ama sen bana “korkma bu sadece bir anı, sadece bir enerji” vb. diye telkin verince, gevşedim.” dedi.

Meryem şükürler olsun bu anıyı dönüştürdü. Kolunu kurtardı.

Şimdi benim asıl merak ettiğim sizin bedeninizde benzer enerji anıları var mı?

Bu hikâye size neler hissettirdi?

Hikâyeler kendi şifamızda çok önemlidir çünkü bilinçaltımızda saklı kalan anıları tetikleyip aktifleştirirler.

Eğer siz de böyle hissediyorsanız, bu duygularda kalırsanız beyniniz yavaş yavaş o anıları tutuldukları yerden çıkarıp şifalandırabilir.

Ya da siz de Meryem gibi EFT Uzmanlık eğitimlerimize katılıp EFT Uzmanı olup kendi konularınıza çalışırken kilitlendiğiniz, ilerleyemediğiniz anı parçaları oluyorsa her zaman bizden yardım alabilirsiniz.

Dilerseniz de bireysel seanslarımıza katılabilir veya uzmanlık ve temel seviye eğitimlerimize katılıp kendi şifalanma sürecinizi başlatabilirsiniz.

Yaptığımız bireysel çalışmalardan ilham alarak sizlere ücretsiz olarak sunduğumuz örnek şifa egzersizlerini YouTube kanalımızdan izleyebilir kendi kendinize de çalışmaya yapabilir, ihtiyaç duyduğunuzda bizden destek alabilirsiniz.

Umarız bu hikâye size de ilham ve şifa olur.

Bir sonraki öykümüzde görüşmek üzere, sevgiyle kalın.

Namaste